Gittikleri ülkeleri görmek için yaptıkları fedakarlıklar, çektikleri güzel fotoğraflar ve videolar ile bizi etkileyen Esma ve Şahin çiftinin anlattıklarının herkese ilham olmasını istedik. Kalıcı olması için de blogda yeni bir röportaj bölümü açtık. Kim bilir belki ilerde ilham veren başka söyleşiler de gelir.
Esma ve Şahin ile tanışmamız instagram’dan bizi bir araya getiren Handan sayesinde oldu. Böylesine güzel hikayelere ortak olup, tanışmamıza vesile olduğu için buradan Handan(@handankaraphoto) ve sevgili eşine de teşekkür ederiz bu vesileyle.
O zaman ben daha fazla spoiler vermeden hemen sorulara geçeyim ve kendilerine göre gayet normal ama bence takdir edilecek hikayelerini onlardan dinleyelim. Bu arada instagramda Esma’yı @eesmaduran, Şahin’i de @sahinbirgin olarak takip edebilirsiniz.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Gezme tutkunuz, fotoğraf hobiniz ne zaman başladı ve profesyonel olarak ne işle meşgulsünüz?
İkimiz öğretmeniz ve evlendikten hemen sonra Moskova ve St. Petersburg la başladık seyahatlere. Aslında en başında 2 3 senede bir çıkarız yurtdışına diye planlıyorduk ama ilk deneyimden sonra bizi durdurabilene aşk olsun. 🙂 Fotoğrafa olan tutkumuz ise seyahatler sırasında gördüğümüz güzellikleri telefon kamerasıyla iyi yansıtamadığımızı farkedince başladı. Önce fotoğraf makinesi aldık derken onun da yeterli olmadığını farkedip 2 yıl aradan sonra drone aldık. 🙂
Sizin hikayenizi düşününce bu sorunun cevabı önemli. Şimdiye kadar kaç ülke gördünüz? Unutamadıklarınızdan bir kaçını sayabilir misiniz? Gördüklerinizden en çok etkilendiğiniz ülke hangisi oldu mesela?
Şimdiye kadar 28 ülke 100 e yakın şehir kasaba gördük ama biz daha çok doğa gezileri yapıyoruz o yüzden sayılarla açıklamak biraz zor. Volkanik ada olan İzlanda kesinlikle açık ara farkla en çok etkilendiğimiz ve unutamadığımız ülke olarak hafızalara kazındı. Sonrasında Norveç, Ürdün de bizi çok etkileyenler arasında.
Instagramda biz de dahil seyahatseverlere en çok gelen sorulardan birisi ile devam edelim. Nereden geliyor bu değirmenin suyu? Seyahatlerinizi nasıl finanse ediyorsunuz? Hadi siz anlatın biz dinleyelim.
Evet bize de en çok gelen sorulardan.:) Şöyle ki ikimiz öğretmeniz ve ev, araba almadık. Eşimin maaşıyla geçinip benim maaşımı seyahatlere harcıyoruz. Aslında insanlar ayda ortalama 3000 ev kredisi ödeyebilirken biz bu tutarı seyahatlere ayırıyoruz. Bu arada alışveriş, dışarıda yemek yeme gibi alışkanlıklarımızı çok azalttık gündelik hayatımızda.
Seyahatteyken veya öncesinde aldığınız ekonomik önlemler var mı? Biz de biraz tüyo alalım
Tabii. :)bu sayede sık sık seyahat edebiliyoruz. 🙂 Mesela gittiğimiz ülkelerde otelde kalmıyoruz station araç kiralayıp arkadaki koltuğu öne yatırıp arabada kalıyoruz ya da ufak araç kiralayorsak yanımıza çadır alıp, çadırda konaklıyoruz. Böylece ücretsiz ya da çok cüzi miktarlar ödeyerek konaklamış oluyoruz. Ayrıca yemeğimizi ve kamp ocağımızı Türkiye’den götürerek yemek işini de çok ucuza getiriyoruz.
Peki otelde konaklamadan ülkeye girişte pasaport kontrol sırasında problem yaşamıyor musunuz? O süreci nasıl atlatıyorsunuz?
Tabi bazen bizi zorladıkları oluyor ama biz yanımıza dönüş biletlerimizi, araç kiralama belgelerinin çıktılarını alıp sorduklarında kamp yapacağımızı söyleyip gösteriyoruz.Genelde böyle durumda para durumumuzu soruyorlar. yanınızdaki nakitleri ve kendi adımıza olan kredi kartlarını göstererek biraz sorgudan sonra sorunsuz giriş yapabiliyoruz.
Bizi en çok etikleyen konulardan birisi maliyeti kısmak için arabada uyuyup, tutkunuz için DJI’in en güzel drone modellerinden birine sahip olmanızdı. Hatta buluşmadan sonra kendi aramızda konuşurken tutkunuza, anlatırkenki naifliğinize hayran olduk ve işte aradığımız ruh budur dedik. Bu uğurda en büyük fedakarlıklarınız neler oldu?
Biz bu süreçte uyku konforundan vazgeçtik. Her yerde her koşulda uyuyabilecek duruma geldik. Bazı geceler havalimanında, bazı geceler küçücük arabanın ön koltuğunda uyuyarak seyahatlerimizi daha uzun tutmanın yolunu aradık. Yeri geldi akşam yemeğinde sadece zeytin ekmek yedik. Sahip olmak istediğimiz ekipmanları alabilmek bizim için otelde konforlu uyumaktan ya da iyi bir yemek yemekten çok daha değerliydi. Bildiğiniz üzere fotoğrafçılık ekipmanları çok pahalı ama bu konuda kısıtlama pek yapamadık.
Sizi ekonomik seyahatlerde en çok zorlayan şey ne oluyor ve nasıl üstesinden geliyorsunuz?
Soğuk ve fırtınalı havalarda çadırda kalmak biraz sıkıntı yaratıyor bizim için, böyle durumlarda araca geçip koltukta uyuyoruz. Ya da çok soğuk fırtınalı havada yemeği dışarda yapmak sıkıntı oluyor. Onun dışında pek sıkıntı yaşamadık şimdilik. 🙂
Gezdiğiniz yerler arasında günlük ortalamayı normalın çok altında tutabildiğiniz ülke hangisi oldu?
İzlanda ve Norveç. Norveç’te ücretsiz kamp alanları çok fazla ve konaklamaya hiç para vermedik. Türkiye’den yanımızda kahvaltılıklarımızı ve konserve yemeklerimizi alıp dışarda hiç yemeğe de para vermedik. Sadece yumurta, meyve ve içecekleri oradan aldık. Araç kirası, yakıt, yol paraları, otopark ve yiyeceklere verdiğimiz para kişi başı günlük 150 TL’ye denk geldi. Bu arada tüm Norveç’i gezdik bu maliyetle. 🙂
İzlanda’da da ise ücretsiz çadırlı kamp alanları olmadığı için station araç kiralayıp araçta konakladık. Ortalama 500 tl gecelik otellerin olduğu ülkede araçta kalmak bizim için çok ekonomik oldu. Norveç’te olduğu gibi yemeklerin tamamını Türkiye’den aldık. İzlanda’da ücretli kamp alanları dışında araçta konaklamak yasak o yüzden bazı geceler dağ bayırda kalacak yer bulamadık ve kamp alanlarına ücret ödemek zorunda kaldık. Tüm bunlar dahil yine 18 günlük İzlanda seyahatini günlük kişi başı ortalama 170 TL’ye getirdik.
Biz ekranlarda görünen parlak fotoğrafların arkasındaki zorluk hikayelerini de çok önemseyip genelde kendimiz de bunları paylaşmaya gayret ediyoruz. Size de sorsak böyle limitlerinizi en zorladığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? Her şey güllük gülistanlık olmuyor değil mi?
Tabii her seyahatte muhakkak sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Bazen istediğiniz fotoğrafı çekmek için çok tehlikeli tırmanışlar yapıyoruz, bazen saatlerce tırmanıp hava koşullarından dolayı hiçbir şey görmeyip geri dönüyoruz. Kaçan uçaklar, gece yarısı vardığımızda kapalı olan oteller… 🙂 Sanırım limitlerimizi en çok -30 derecede yapacağımız Finlandiya seyahatinde zorlayacağız
Geleceğe dair çılgın gezi planları var mı? Şu an henüz plan yapmadığınız ama ilk gitmek istediğiniz ülke/yer neresi diye sorsam mesela?
Aslında gitmek istediğimiz o kadar yer var ki! Çılgın diyebileceğimiz bir Antarktika merakımız var ama sadece merak hiç gerçekleştirebileceğimiz bir seyahat olamayacak 🙁 Çin’in doğasını çok merak ediyorum fakat Çin Türklere bireysel turistik vize vermiyormuş. Bir sonraki planımız 2 ayda Amerika’yı baştan sona karavanla gezmek olur sanırım. Özellikle kanyonları fotoğraflamak için istiyoruz bu seyahati.
Peki bu ülkede günlük harcamayı ne kadar olarak planladınız?
Amerika’da karavan kiralamak Avrupa’dan çok daha ucuz. Maliyeti hesaplayınca karavan, yakıt, yemek vs. her şey dahil günlük iki kişi 50 $ olarak hesapladık.
Son olarak, seyahat etmeyi seven ama hep bir bahane bulan insanlara söylemek istediğiniz, vermek istediğiniz bir öneri var mıdır? Gerçekten çok para gerekiyor mu, mesela dil bilmeyen birisi gezemez mi sizce?
Biz yurt dışında dili çok az kullanıyoruz sadece araç kiralarken biraz konuşmak gerekiyor onun dışında haritalarla istediğimiz yere gidiyoruz. Kimseye bir şey sormak durumunda kalınmıyor pek bir çok uygulama var seyahat konusunda rehberlik yapan. Para kısmına gelince eğer çadır veya araçta konaklama durumu olursa, bir de yemekler Türkiye’den götürülürse harcama ¼ oranında azaltmış olur. Etrafımdaki insanlarda da çok karşılaşıyorum bahanelerle fakat şunu belirtmek gerekir ki “Çok isterseniz olur bence.”