Norveç Gezisi Maliyetleri

Bu sene bir hafta iznimiz olduğu için gözümüzü uzak diyarlara dikmedik. Yaz ayında Avrupa’da gidilebilecek en güzel ülkelerden Norveç kuzeyden bize göz kırpınca hemen rotayı planlamaya başladık. Biz başladık başlamasına ancak nereden bilirdik Euro’nun 5,6’lara dayanacağını (siz bu satırları okurken kaç olacak acaba ?). Bu devirde Euro rekor üstüne rekor kırarken biz Norveç seyahati planlayınca çevremizden “Yürek mi yediniz siz?” diye yorumlar da gelmedi değil.

Ee haklılar sonuçta. Norveç… Hani, dünyanın en pahalı ülkeler sıralamaları olur ya, onlarda hep ilk 5’te kendisi.

Biz de bu baskılara dayanamadık ve maliyetlerimizi düşürmek için haliyle bazı önlemler aldık.

Bize gezerken en çok gelen sorulardan birisi de seyahatin maliyetiydi. Bu konuya cevap vermek aslında çok kolay olmuyor. Çünkü herkesin harcama ve gezme alışkanlıkları çok farklı. Ancak bizi Instagram’dan takip edenler az çok gezme tarzımızı bilir, o yüzden referans olur diye düşünüyorum. Eğer Instagram’dan takip etmiyorsanız en güzel fotoğraflarımızı paylaştığımız @milesfordreams hesabımızı buraya tıklayarak takip edebilirsiniz. Bir haftada Norveç’te nereleri gezdik, rotamızı nasıl oluşturduk merak ediyorsanız buraya tıklayarak yazımızı okuyabilirsiniz.

Seyahatimizi 2018 Temmuz ayında gerçekleştirdiğimizi ve kurun bu günlerde NOK/TRY: 0,6 olduğu bilgisini verip, biz nelere ne kadar ücret verdik ve toplam gezi maliyeti ne oldu hepsini anlatmaya başlıyorum hazırsanız.  Norveç pahalı mı sorusu sıkça gelmişti biz gezerken. Haydi yazının sonunda yanıtını beraber bulalım.

Uçak biletleri

Biz temmuz ayındaki uçuşumuz için biletleri nisan başında aldık. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Oslo’ya ve Oslo’dan İstanbul’a olacak şekilde direkt uçuş yaptık. İki kişi toplamda 2420 TL vermişiz. Uçuşumuzu THY ile yaptık. Aslında rotayı oluşturmak ve sonrasında uçak biletini almak Norveç seyahatinin en zor kısımlarından birisiydi. Uçabileceğiniz birden çok havalimanı var. Örneğin Bergen en turistik şehirlerinden birisi ve buraya Türkiye’den direkt uçuş olmasa da Kopenhag ya da Stockholm’den aktarmalı uçabilirsiniz. Biz Bergen’e Stockholm’den aktarmalı gidiş, Oslo’dan İstanbul’a dönüş şeklinde çok güzel bir bilet bulmuştuk ancak arabayı Bergen’den kiralayıp Oslo’da bırakmak çok ciddi bir maliyete dönüştüğü için cok ciddi matematik hesapları yapıp en optimum rotanın Oslo gidiş dönüş olduğuna karar verdik. Uçak + Benzin + Araba kirası kriterlerine dikkat ederek hesapladığımızı da belirteyim. Eğer maliyet ile ilgili kaygınız yoksa Bergen’e uçup araba kiralayıp kuzeye Alesund’a kadar çıkıp Alesund’dan da aktarmalı olarak Türkiye’ye geri dönebilirsiniz.

Konaklama

İşte gelelim organize etmenin zor olduğu konulardan birisine. Norveç’in pahalı bir ülke olduğundan bahsetmiştik. Dolayısıyla bu pahalılık konaklama ücretlerine de yansımış. Biz genel olarak airbnb tercih ettik. Bu konudaki önerim Bergen ya da Flam gibi turistik şehirlere gidecekseniz konaklama konusunu çok önceden halletmeniz olacak çünkü hem sayıca az seçenek var hem de ücretler hayli yüksek. Biz 8 gece konakladık ve bir ortalama vermek gerekirse gecelik 340 TL’den konaklamışız. Tabi bu kadar ekonomik olmasının sebeplerinden birisi paylaşımlı airbnb ve Bergen gibi pahalı şehirlerde guesthouse’da konaklamamız oldu. Yeri gelmişken biz Bergen’de Marken Guesthouse’da konakladık ancak odamız iki kişilikti. Banyo, mutfak, wc gibi alanlar paylaşımlı olarak kullanılıyordu. Bizim en pahalı konaklamamız Aurlandsvangen’da olmuş ve bu eve 450 TL ödemişiz. Instagramda hikayeleri takip edenler bilir, harika bir fiyord manzaramız vardı ve ev bütün daire olarak bize aitti.

Araç kiralama ücretleri

Gelelim Norveç seyahatindeki en büyük ama en gerekli masraf kalemine. Aslında rotanızı çizerken en çok zorlanacağınız konu bu olabilir çünkü Norveç’i gezmek için araba kiralama, tren kullanma, hatta fiyordları cruise gemileriyle gezme gibi o kadar çok seçenek var ki insanın kafası hangisini seçeceği konusunda bir hayli karışıyor. Hepsinin ayrı artıları eksileri olsa da gönlüm bizim de yaptığımız gibi araba ile seyahat etmekten yana çünkü araba ile seyahat ederken yağlı boya tabloların arasında dolaşıyor gibisiniz. Norveç’te şöyle bir söylem varmış. Norveç’te seyahat ederken kartpostal gibi bir manzaradan diğerine kadar arada en fazla 5 dakika geçer. Yani özetle Norveç’in hakkı araba kiralanarak veriliyor.

Buraya kadar ikna edebildiysem hemen maliyetleri paylaşıyorum. Biz aracı Oslo Havalimanı’ndan kiraladık ve yine aynı yere bıraktık böylece fahiş fiyat çektikleri tek yön ücretinden kurtulmuş olduk. 8 günlük araç kirasına 2.160 TL verdik. Gitmeden Norveç’te yolların çok dar, geliş/gidiş ve tek yön olduğunu okuyunca kendimizi bir nebze olsun rahat hissetmek için super cover aldık ve 8 gün için 534 TL ödedik. Bu arada aracı Hertz’den kiraladık ama fiyatlar değişkenlik gösterebilir. Siz yine de diğer firmaları da kontrol edin.

Benzin, otoban, otopark ve feribot ücretleri

Norveç’te deniz girintili çıkıntılı biçimde karanın içine girdiği için bazı yollarda feribot kullanmak zorunlu hale geliyor. Biz rotamız boyunca toplamda 5 defa arabalı feribota bindik. Feribot biletleri araba(şoför ücrete dahil) + yandaki  yolcu olarak ücretlendiriliyor. Bizim kullandığımız feribotlar aşağıdaki bölgeler arasında olmuş ve toplamda 440 TL tutmuş.

Lauvvik – Oanes (72 TL)

Hjelmeland – Nesvik (72 TL)

Eidsdal – Linge (88 TL)

Afarnes – Solsnes (83 TL)

Molde – Vestnes (124 TL)

Gelelim Türkiye’den de pahalı benzin mi varmış diye insana isyan bayraklarını çektiren benzin ücretlerine. Benzin maliyeti kaç km yapacağınız ile ilişkili olacaktır. Biz çizdiğimiz rota için 3000 Km yaptık ve toplamda benzin 1.035 TL tuttu. Ancak bunda Hertz tarafından bize verilen aracın hybrid olmasının payı büyük. Çok şanşlıydık. Yakıt tüketimi konusunda hybrid araç bu anlamda çok işimize yaradı. Ama size referans olması açısından benzinin litre fiyatlarının 15,3- 16,8 kron arasında değiştiği bilgisini verebilirim.

Otoban ücretleri diyince aklınıza 4-5 şeritli otoban yolları gelmesin. Norveç’te tek gidiş tek dönüş yollar için para ödüyoruz. Araç türüne ve otoban kullandığınız saate göre ödenen fiyatlar değişkenlik gösteriyor. Yoğun saatlerde örneğin 06:30-09:00 ve  15:00-17:00 arası otoban kullanırsanız otoban %20 daha fazla geçiş ücreti alınıyor. Dizel araçlardan da benzinli araçlara göre %10 daha fazla geçiş ücreti alınıyor. Elektrik veya hidrojenli araçlardan ise otoban geçiş ücreti alınmıyor. Ücretleri gideceğiniz yolları seçerek kontrol etmek isterseniz aşağıdaki siteden kontrol edebilirsiniz. Biz bu siteden çok faydalandık. Ancak sitede göreceğiniz ücretlere %25 KDV eklemeyi unutmayın.

Araç kiralarken autopass’in dahil olup olmadığını sormayı atlamayın. Ancak büyük olasıkla araçta bizdeki ogs gibi bir cihaz olacaktır çünkü yollarda para ödemek isterseniz gişe ya da görevli bulunmuyor. Geçtiğiniz yoldan otomatik olarak kesinti oluyor ve araç kiralamada verdiğiniz depozitodan aracı teslim ettikten bir kaç gün sonra düşülüyor. Biz yaptığımız rota için 927 NOK ödemişiz yani yaklaşık 555 TL yapıyor. Instagramdan takip edenler bilir, turistik ve manzaralı Tindevegen yolunu çok sevmiştik. O yol için 80 kron ödedik ve yukarıda bahsettiğim 927 kronun içine bu tutarı da dahil olarak düşünebilirsiniz.

https://www.fjellinjen.no/private/toll-calculator/

Otopark için Bergen’de ve Preikestolen yani Pulpit Rock’da ücret verdik. Bergen’de tüm gün otoparkta bıraktığımız gün için 90 TL ödedik. Preikestolen tırmanışı için ise arabayı park etmeniz neredeyse zorunlu çünkü başka bırakacak yer yok ve biz bu otoparka 124 TL ödemişiz. Tabi ki her yerde olduğu gibi burada da kredi kartı geçiyor.

Yeme, İçme

Gelelim Norveç seyahatinin bizim açımızdan en rahat, en bütçe dostu kalemine. Şimdi aramızda kalacak bir sır verelim size. Biz Norveç’te marketten bir sakız bile almadan döndük. 8 gün boyunca yiyeceğimiz her şeyi yanımızda götürdük ve ne bir markete ne de bir restorana ihtiyaç duymayacak şekilde yeme içme konularını organize ettik. Nasıl mı yaptık? İşte %100 denenmiş tüyolar.

Ama yazıya geçmeden eğer ‘Ben Türkiye’den götüremem Norveç’ten alsam ne kadar tutar?’ diye meraktaysanız yazının en başındaki videoda sizin için Norveç’te market fiyatlarını inceledik. Yeri gelmişken sonraki videolar için youtube kanalımıza buradan abone olmayı unutmayın.

Koca bir bavulu sadece yiyecek ve içecek ile gitmeden doldurduk ve bu bavulu hep arabada bıraktık. ….Tercihen bir kapağı olan bavullardan tercih ederseniz bizim gibi kolayca bu işi halledersiniz.(THY ile uçmanın avantajı da bagaj hakkı oldu tabi.) İki kapağı olan bavulları açmak için arabada biraz zahmete girebilirsiniz. Tek kapak olursa bavulu arabadan hiç çıkarmadan bagajı kiler gibi kullanabilirsiniz..

Peki biz yanımızda neler götürdük? Neler götürmedik ki koca bir bavul yiyecek doluydu. En çok işe yarayan, hayat kurtaranlar konserveler oldu. Barbunya, kuru fasulye, sarma konserveleri en beğendiklerimiz oldu. Biz ton balığından bu aralar soğuduğumuz için hiç almadık ama siz listenize ekleyebilirsiniz, pratik olur. Ama tabi her gün insanın canı konserve çekmiyor, araya çeşitlilik katmak lazım. Burda da imdadımıza hazır makarnalar yetişti.

Konu makarnaya geldiyse Norveç seyahatimizin kahramınından bahsetme sırası gelmiş demektir. Bize yeri geldiğinde dağın başını, yeri geldiğinde harika bir fiyord manzarasını eşsiz bir restorana döndüren canımız, termosumuz, her şeyimiz Stanley oldu. Hatta kendisine öylesine müteşekkiriz ki aramızda onu markasının ismiyle çağırıyoruz.”Stanley nerede?” “Stanley’i doldurdun mu?”  Her sabah otelden çıkmadan 0,7 ml’lik termosumuzu sıcak su ile doldurduk. Gün boyunca canımız nerede yemek yemek isterse arabayı yol kenarında bir yere ya da Norveç’te sıkça gördüğümüz banklar, piknik masalarının olduğu alanlara çektik. Türkiye’den getirdiğimiz hazır makarnalar ve termostaki suyu kullanarak kendimize süper yemekler ve keyif çayları hazırladık.

Şaka bir yana aldığımız en faydalı, parasını sonuna kadar hak eden bir termos oldu. 24 saat sonra kapağını açtığınızda bile sudan hala duman çıkacak kadar sıcak oluyor.  Biz kendimizce bu termosu en uygun edinme yöntemini bulduk. Anlatmamızı isterseniz buraya yorum yazarsanız belki bir video bile çekeriz.

Peki akşam ve öğlen yemeklerini anladık ama kahvaltıyı nerede yaptınız derseniz hemen onu da anlatalım. Buradan gitmeden en zor bozulan peynir türlerinden eski kaşar aldık ve minik minik porsiyonlara bölüp markette vakumlattırdık. (Reyondaki görevli teyzeye selam olsun. Büyük bir sabırla hepsini vakumladı, sağolsun.) Aynı şekilde zeytin için de vakumlu paketler hazırladıktan sonra gitmeden dondurucu jelle beraber muhafaza ederek kalacağımız yere kadar vardık. Bu arada gitmeden güvenlikten geçerken problem olup olmayacağı sorulmuştu. Ülkeye girişte hiç bir problem yaşamadık.

Gittiğimiz her yerde 1 gece konaklayıp ayrıldığımız için sabah çıktığımız yerden diğer kalacağımız yere varana kadar peynir ve zeytin bozulmasın diye dondurucuya geceden bir şişe su ve dondurucu jeli koyup, tüm gün bozulacak kahvaltılıklar için mini bir buzdolabı yaptık. Aslında götürdüğümüz peynirin ilk 2-3 gün bize yetmesini hesap etmiştim. Hatta trekking yapacağımız yerlerde hem marketle uğraşmamak hem de yorgun argın bu işlere zaman ayırmak istemediğim için ilk 2 güne yetecek kadar peynir almıştım ancak sonradan nasıl olduysa bize 8 gün yetti. Sonradan fark ettik ki 1 kiloya yakın peynir götürmüşüz, hangi akla hizmet iki günde yemeyi planlamışız bilmiyorum. Zaten genel olarak götürdüğümüz yiyeceklerin tamamını bitiremedik. Bizimle beraber dönenleri sonraki seyahatlere saklıyoruz. 🙂

Konserve ve makarnanın dışında biz hazır çorbalardan götürdük. Bardakta hazırlanan çorbalar da çok pratik oluyor. Bir de büyük marketlerde satılan tek porsiyonluk buzdolabında saklamanıza gerek olmayan yiyecekler var. Hem muhafaza açısından pratik çünkü soğutmanıza gerek olmadan saklayabiliyorsunuz hem de yiyeceğiniz zaman tek ihtiyacınız olan şey mikrodalgaya atmak ve 5 dakikada yemeğiniz hazır oluyor.

Biz Norveç’e gitmeden bir kaç kişi ekmeğin çok pahalı olduğunu söyleyip onu da götürmemizi önermişti. Buradan okuyan varsa kendilerine teşekkür ediyorum. Bir ekmek 20-30 kron arasındaydı markette gördüğümüz kadarıyla. Biz gitmeden iki paket de ekmek götürmüştük. Bir de seyahatin ilk bir iki gününü kurtaracak kadar muz götürdüm. Muz hem çok güzel enerji veriyor hem de tok tutuyor. Bu sebeple genelde seyahatlere giderken bir kaç tane de olsa muz götürüyorum.

8 gün boyunca gezeceğimiz için yanımıza bu saydıklarım dışında bolca da abur cubur aldık. En çok tok tutacak fındık, badem, kaju, leblebi gibi şeyler ile enerji  verecek bisküvi, çikolota tarzı atıştırmalıklar aldık. Trekking yapacağımız için gitmeden protein barlardan da almıştık ancak yemeden hepsini geri getirdik.

Son olarak da karton bardak ve plastik çatal bıçak tabak setleri bana tatil sırasında çok pratik geldi böylece kaldığımız yerlerde bulaşık derdiyle uğraşmadım.

Yaptığımız alışverişin toplamı 500 TL tuttu ancak bir kısmının geri geldiğini düşünecek olursak sanıyorum en fazla 400 TL’lik kısmını yiyebilmişizdir.

Bu arada Norveç’te musluktan akan sular içilebiliyor. Çok da lezzetli. Yani bizim şişe sularındaki kalite Norveç’te musluk suyuyla eş değer. Bir de zaten gezerken her yerde şelale göreceğiniz için içebilirsiniz ya da sularınızı doldurabilirsiniz. Bir takipçimiz gezerken sormuştu şelaleden su içince bir şey olmuyor mu diye. Açıkcası nerde görsek suyun tadına baktık ve bize hiç bir şey olmadı. Norveç’te marketten su alacak olursanız ülkenin pahalılığının su fiyatlarına da yansımış olduğunu göreceksiniz. Bizim su şişelerimiz yanımızdaydı, evden çıkmadan tam doldurup öyle çıkıyorduk.

Tren bileti

Arabayla gitmiyor muyduk nereden çıktı tren seyahati demeyin. Lonely Planet’in dünyanın en güzel tren yolculuklarından birisi olarak seçtiği Flamsbana treninden bahsediyoruz. Flam’a kadar gidip bu manzaralı tren yolculuğunu yapmazsak olmazdı. Tren yolculuğunun fiyatı normalde bizim yaptığımız gibi gidiş-dönüş alırsanız kişi başı 550 NOK ancak burada da bu aktiviteyi en uyguna nasıl getiriririz diye düşündük ve baktık ki günün ilk (07:30) ve son (18:40) tren biletleri kişi başı 440 NOK hemen günün ilk saatine birer bilet kaptık. Bu aktivite için de iki kişi yaklaşık 500 TL vermiş olduk.

Çok sorulduğu için ek bilgi olarak Norveç’te 8 gün boyunca Turkcell Platinum üyesi olduğum için kendi hattımı kullandım. Norveç’te internet ve hat konusunu ucuza getirmek biraz zor sanırım. Çözüm bulanlar varsa yorum yazarsa biz de bilgilenmiş oluruz.

Buraya kadar verdiğim tüm ücretleri toplayınca bir hafta iki kişi Norveç seyahati ne kadara mal oldu meraktaysanız hemen aydınlatayım. Yuvarlak hesap 11.000 TL’ye iki kişi her şey dahil harika bir ülke keşfetmiş olduk. Norveç gibi pahalı bir ülkede 2 kişi 8 gece konaklama, kurların durumu ve görülen onca güzel yer için fiyat bizim için muhteşemdi. Sonuçta çok görmek istediğimiz bir yeri pahalı diye listemizden elemeden, kendimizce çözümler üreterek çok güzel bir şekilde gezdik.

Biz dilimiz döndüğünce bir Norveç seyahati nasıl daha uyguna getirilir anlattık. Sorularınız olursa yorum yazarsanız mutlaka cevap veririz. Bizi Youtube’dan da buraya basarak takip edebilirsiniz. Abone olup zil işaretine basmayı unutmazsanız Norveç’te yaptığımız market turu ve fiyatlar ile ilgili videomuzu da kaçırmamış olursunuz, bizden söylemesi.

Sevgiyle kalın.