Gaziantep çıkarmamız ilklerle dolu bir yolculuk oldu bizim için. Hayatımızda ilk defa Güneydoğu Anadolu bölgesinde bir şehri ziyaret ettik. Hayatımızda ilk defa esas amacımız gezmek görmekten ziyade yemek yemek ve daha fazla yemek yemek oldu. İlk defa kalabalık bir arkadaş grubumuzla bir seyahat yaptık ve çok eğlendik.Esas amacımız Gaziantep lezzetlerini denemek olsa da şehirde gezilip görülecek belli başlı yerleri de görmeyi ihmal etmedik. O zaman iki günde sırayla neler yiyip içtiğimizi, nereleri gördüğümüzü anlatmaya başlayalım. Hem gezip hem de aradaki lezzet duraklarını sırasıyla keşfetmek için buyrun efendim Gaziantep Yeme İçme Rehberi sizi fıstığa boğup, küşlemelere doyuracak.
Gaziantep’e ulaşım
Her şey Pegasus’tan kampanyalı bir uçak bileti yakalamak, arkadaş grubuyla gaza gelmekle başladı. Pegasus yurtiçine sıkça kampanya yapıyor. Cumartesi sabah erken saatlerde gidiş, pazar günü akşam dönüş bir kampanya bileti yakalarsanız bir gece konaklamalı harika bir Antep turu yapabilirsiniz. Biz gidiş dönüş bileti bir kaç ay öncesinden alıp Nisan 2018’de uçuşumuzu yaptık. Uçaklar yaklaşık 130 tl tutmuştu.
Gaziantep’e vardıktan sonra ise planlarımızda günübirlik bir Halfeti turu olması ve kalabalık olmamız sebebiyle Gaziantep havalimanından araç kiraladık. Aslında havalimanı şehirden 18 km uzaklıkta, oldukça kısa sürede şehire varabiliyorsunuz. Araç kiralama nasıl yapılır, nelere dikkat etmek gerek merak ediyorsanız sizi önce buradaki yazıya alalım.
Gaziantep Konaklama
Gaziantep’te konaklamak için güzel konak opsiyonları var. Eğer temiz ve merkezi bir opsiyon bizim için yeterli derseniz Ibis Hotel’i önerebiliriz. Bir kaç yer hariç yeme içme yerleri genel olarak merkezde derli toplu. Biz arabayla merkezdeki otoparklara arabayı bırakıp yürüyerek gidiyorduk. Tabi Zeugma müzesine araçla ya da toplu taşıma ile gitmek mantıklı olacaktır.
Gezilecek Yerler ve Yeme İçme Önerileri
Akşam Simit
Burası Antep’li arkadaşlarımız tarafından da sıkça önerildiği için uçaktan indikten sonra ilk iş Akşam Simit’in yolunu tuttuk. Gaziantep’teki diğer mekanlara göre oldukça modern bir mekan olmuş. İçeri girerken katmeri yapan ustaları izlemeyi unutmayın.
Burada ufaktan bir kahvaltı yapıp üzerine katmer de söyleyerek güne güzel bir başlangıç yaptık. Buraya kahvaltı için gelirseniz kesinlikle elde açma kıymalı böreklerinden sipariş edin. Klasik peynirli, yumurtalı kahvaltıya hiç girmeyin ki başka tadlara yer kalsın midenizde. Ama gönlümüz kıymalı böreği denemeden ayrılmanıza dayanamaz. Katmeri de gayet güzeldi, simit şeklinde üstü çıtır çıtır. Usta bizim için uçan kaçan da bir şov hazırlamış sağolsun. Biz buradan mutlu midelerle ayrılıp merkezin yolunu tuttuk. 7 kişi bir iki kişilik serpme kahvaltı, börekler, katmerler, çaylar dahil toplamda 135 TL hesap ödedik.
Metanet Beyran Salonu
Baştan söyleyeyim benim için Gaziantep’teki tek hayal kırıklığı burası oldu. Normalde beyran çorbası Antep’te sabah içiliyor, hatta öyle ki öğleden sonraya kalırsanız bulamama ihtimaliniz var. O yüzden biz de sabah tok karnına da olsa paylaşımlı söyledik ki tadına bakabilelim. Ama nasıl desem etler lime lime biraz ağır bir tadı var çorbanın. Hayır İstanbul’da Kadıköy’deki Dürümcü Emmi’de içmesem beyran çorbasından soğuyabilirdim. Bu arada eğer Dürümcü Emmi’ye daha önce gitmediyseniz beyran çorbası şiddetle tavsiye olunur. Özetle biz toplamda yedi kişiydik ve nerdeyse hiç birimiz çorbadan memnun kalmadık. Çorbanın porsiyon fiyatı 18 TL idi.
Bakırcılar Çarşısı
Sırada yediklerimizi hazmetme zamanı. Sürekli yiyerek bir yere kadar. Arada eritmezsek yeni lezzetlere nasıl yer açarız? Metanet beyran salonundan biraz yürüyünce Bakırcılar Çarşısı’na ulaşıyorsunuz. Burada bakır ustalarının geleneksek yöntemlerle nasıl bakırı dövdüklerini görebilirsiniz. İsterseniz ev için cezve, hediyelik vb alışverişlerinizi de yapabilirsiniz. Bakırcılar Çarşısı’nın yakınlarında otantik avlusuylaTütün Han var. Bir şeyler içmek, soluklanmak için oturabilirsiniz.
Burası aslında Gaziantep’deyken alışveriş işini de halledeceğiniz yerlerden birisi. Antep fıstığı, salça, baharat gibi ihtiyaçlar için civarda güzel alternatifler var. Biz salça vb alışveriş için Petek bakkaliyesini tercih ettik.
Tahmis Kahvesi
Yeri Bakırcılar Çarşısı’na çok yakın, zaten görmemeniz imkansız. Oldu ki görmediniz, oralardan geçerken müzik bir yerlerden kulağınıza illa ki çalınır. İşte burada benim çok beğendiğim ama ekibin geri kalanını çok da açmayan Gaziantep’e özel Menengiç kahvesini deneyebiliyorsunuz. Ortam çok güzel. İki katlı tarihi bu binada belirli aralıklarla müzisyenleri dinleyip samimi ortamda yerel bir kahveyi denemek çok keyifli, sakın ola es geçmeyin.
Menengiç kahvesi klasik usülde şekerli ve sütlü yapılıyor. Ben böyle yerel bir tad deneyeceğimde genelde klasik usüle sadık kalıyorum. Bir de yanında benim çocuklukta çitlembik sanarak yediğim menengiç ve kendir karışımı bir çerezlik getiriyorlar ki yerken çocukluğuma döndüm. Kahvenin ücreti 6 TL, isterseniz evde yapmak için paket yaptırıp da satın alabilirsiniz.
Zeugma Müzesi
Zeugma müzesinde Roma döneminden kalma eserler sergileniyor. Bunlardan en meşhur olanı ise Çingene Kızı mozaiği. Kazı çalışmaları sırasında arkeologlar tarafından mozaikteki kız çingeneye benzetildiği için böyle bir lakap takılmış. Gezerken insan o kadar parçayı nasıl birleştirdiklerine inanamıyor. Çingene kızı mozaiği ise üst katta karanlık bir odada sergileniyor.
Zeugma müzesi merkezdeki konuşlanmış olan yeme içme yerlerinden biraz daha uzakta. Uzak dediysem 3 km yürümeyi göze alırsanız rahatlıkla ulaşırsınız. Girişte müzekartınız varsa ücret ödemeden giriş yapabilirsiniz.
Bu tarafa gelme sebeplerimizden bir diğeri Antep’in en önemli lezzetlerinden birisini deneyecek olmamız. Sıradaki gelsin!
Küşlemeci Halil Usta
Şimdi baştan spoiler vereyim buraya hepimiz bayıldık. Sizin için tüm gezide kamuoyu oylaması yaptım. Gezide yedi kişi olduğumuz için güzel bir kamuoyu araştırması olduğunu düşünüyorum. Yazar burada tüm Antep’teki en favori lezzetini hala açıklamadı, okumaya devam!
Küşlemeci Halil Usta’nın mekanı için Zeugma Müzesi’nden biraz içeri doğru yürümeniz gerekiyor ve yürürken insan içinden buralarda nasıl bu kadar popüler bir yer olabilir ki diyor. Köşeyi dönünce sizi bir kuyruk karşılıyor ve resmen küçük İstanbul’a geldik diyorsunuz. Belli ki uçaktan inen herkes tabiri caizse yememiş içmemiş buraya koşmuş. Mekan bir o kadar duman altı ve salaş. Ama güzellik de burda. Biraz bekleyince hemen yer boşalıyor.
Bir porsiyon küşleme ve enfes bol domates sulu salata ile beraber 28 TL tuttu. Et zaten efsane ama sakın salatanın tadına bakmadan dönmeyin. Salataların üzerine servis etmeden domates suyu gezdiriyorlar, yeme de yanında yat.
Baklavacı Zeki İnal
Gözlerini kapatıp Antep’te tek bir lezzete ışınlan deseler benim için adres hiç değişmiyor. Baklavasını bilmem ama burada yediğim şöbiyet neydi öyle, tadını hala unutmadım. Öncelikle şunu belirteyim, Zeki İnal Pazar günleri kapalı. Yani bizim gibi haftasonu için geldiyseniz tek şansınız Cumartesi günü bu tadı denemek olacak. O yüzden ben Zeugma müzesinden çıkınca Zeki İnal’ı arayıp şöbiyet ayırttırmıştım ve kapanmadan da dükkanda yemiştik. İçerisi adeta bir labaratuvar gibi, tertemiz, çalışanlar ve sahibi çok kibar. Bildiğim kadarıyla İstanbul’a da göndermiyorlar.
Biz midemizdeki son boşluklara birer şöbiyet sığdırıp arabaya atladık ama kontağı çalıştırınca gönlümüz el vermedi, koşa koşa gidip birer şöbiyet daha alıp hüplettik, çok şükür. Bir porsiyonda 3 tane şöbiyet oluyor ve ücreti 15 TL.
Papirus Cafe (Nazaretyan Konağı)
Akşam yemeğinde “Gaziantep’e geldik ama İmam Çağdaş’ta yemeden döndük” dememek için kendimizi İmam Çağdaş’a sakladık. O yüzden de otelde bir soluklandıktan sonra kendimizi Papirus Cafe’nin bahçesine atıp burada zahter çayı içtik. Zamanında burası bir Ermeni konağıymış. Hatta Atatürk bile 3 gece bu konakta kalmış. İçindeki yapılar ve yaşamış olan Ermeni ailenin hikayesi çok etkileyiciydi. Kafeyi işleten sahibinden dinlerken hepimiz çok etkilendik. Soluklanmak ve bir şeyler içmek isterseniz bahçesi çok huzurlu.
İmam Çağdaş
Hani bazı turistik yerler vardır ne kadar gitmeyin etmeyin dense de o kadar popülerdir ki insan kendini gitmek zorunda hisseder. İşte Gaziantep için onlardan birisi İmam Çağdaş. Biliyorduk ama yine de kendimiz denemek istedik. İnanılmaz kalabalık, kaos, fabrikalaşmış bir yer gibi geldi bize. Ali Nazik, patlıcan kebabı ve altı ezmeli söyledik. Yemekler soğuk ve çok geç geldi. Genel olarak pişman olduk ancak tek pişmanlığımız baklavalarını denememek oldu. Neyse ki İstanbul’a servisleri var. Üç ana yemek, iki lahmacun ve içecekler 130 TL tuttu.
Cumartesi gecesini noktaladıysak midelerimizi Pazar gününe hazırlayabiliriz.
Tostçu Erol
İnanması güç ama Cengiz ve aramızdan bir kaç kişinin favorilerinden birisi oldu Tostçu Erol. Sabahleyin erkenden kapısında sıraya girdik. Adeta Apple’in yeni telefonunu bekleyen vatandaşlar gibi dikildik sabah erkenden kapılarına ve kepenklerini açmalarını sabırla bekledik.
Sonrası midelere çoşku, midelere mutluluk. Bir kaç tost alıp paylaştık. Atom tost en ünlü tostları, gerçekten çok güzel. Yumurtalı, sucuklu kaşarlı bir karışım. Atom tost 18 TL tutuyor.
Katmerci Zekeriya Usta
Sırada kahvaltının karbonhidratlı kısmı var zira katmer burada sabahları yeniyor. Gaziantep’de genel olarak bazı şeylerin yeme saati var. Örneğin beyran çorbası sabah içilir, katmer kahvaltıda yenir gibi.
Zekeriya Usta’nın dükkan ara bir sokakta, yan yana bir kaç tane daha dükkanı var sıra sıra. Zekeriya usta krallığı kurulmuş.
Katmerin yanında tadı hafiflesin ve yemeye devam edebilin diye süt getiriyorlar. Sakın bir porsiyonu kendi başınıza yemeye kalkmayın. 2019 fiyatlarına göre katmerin fiyatı 30 TL ancak, en az 3 kişi paylaşacağınızı düşününce fiyat/performans mantıklı oluyor.
Eğer daha çıtır seviyorsanız simit şeklindeki katmeri tercih edebilirsiniz. Bir de ustanın katmer yaparken anlatımını dinlemeyi ve yapılışını izlemeyi unutmayın.
Bey Mahallesi
Çok şükür doyduk biraz yediklerimizi eritelim dediğimiz noktada kendimizi Bey mahallesine bıraktık. Eski Ermeni evlerinin arasında biraz gezindikten sonra ufak bir kahve molası verip Halfeti için yola düştük. Biz katmerlerle 200 metre daha yürüyemedik ama siz Bey Mahallesine gelmişken Oyun ve Oyuncak müzesine uğrayabilirsiniz.
Halfeti
2000 senesinde baraj sularının dolması sonucu Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi sular altında kalmış. O seneden beri de batık kent olarak geçiyor. Öyle ki tekne turlarıyla gezerken sular altında kalan evlerin çatılarını, cami minaresini görebiliyorsunuz.
Gaziantep Halfeti arası yaklaşık 100 km, arabayla 1,5 saatte ulaşabilirsiniz. Mevsime göre sizi varınca inanılmaz bir kalabalık bekliyor olabilir. Zira bizde otopark bulma konusu bile biraz sorun oldu. Arabayı park edecek bir yer bulduktan sonra limana doğru inince kıyıda bir sürü tekne görüyorsunuz.
Yaklaşık 1 saatlik bir tekne turunu kişibaşı 15 TL’ye alabilirsiniz. Tekne turlarında sakin sakin nehirde süzülürken bir yerden sonra olay halaya bağlanıyor yalnız demedi demeyin.
Dönüş yolunda artık acıkmaya başlayan midelerimize uçağa binmeden son bir ziyafet daha çekelim dedik ve bir gün önce Küşlemeci Halil Usta’dayken muhtemelen Instagram’dan lokasyondan yaptığımız paylaşımlara yorum yazıp bizi davet eden Küşlemeci Mehmet Usta’nın yolunu tuttuk.
Küşlemeci Mehmet Usta
Küşlemeci Mehmet Usta, Halil ustanın kardeşiymiş. Önce işleri beraber götürürken sonradan ayrılmışlar. Mehmet Usta’nın mekan Halil Ustaya göre daha nezih ancak fiyatlar da ona göre daha tuzlu haliyle. Etler gayet lezzetliydi. Küşlemeci Halil Usta’daki gibi bir de yanında domates soslu salata vardı ki salata konusunda kesinlikle Halil ustanınki daha lezizdi. 7 kişi için 315 TL ödemişiz. İstanbul’a kıyasla normal ancak Gaziantep ortalamasına göre bu fiyatlar pahalı sayılır.
Benim için en büyük eksi ise ikram diye gelen lahmacunları adisyona yansıtmaları oldu.
Genel olarak bizi Halil Usta’nın mekandan bulup davet etmeleri, ikramları adisyona yansıtmaları vs gibi sebeplerle ben buraya çok ısınamadım. Bendeki etkisi negatif oldu. Bir daha gitsem uğramam diye düşünüyorum.
Koçak Baklava
Ve İstanbul’a dönüş yoluna geçtiyseniz uçağa son çağrı öncesi kendinizi atacağınız baklavacı burası olacak. Genelde İstanbul’a hediyelikler buradan gidiyor. Ben bir gün önce yediğim şöbiyetin tadını hiç bir şeyde bulamasam da burada da baklava yemeyi ihmal etmedim. Çünkü neden midemizi daha fazla Antep lezzetleriyle doldurmayalım, değil mi?
Gaziantep midesine düşkün olanları çok mutlu edecek tam bir haftasonu kaçamağı destinasyonu. Naçizane önerim buraya olabildiğince fazla lezzet deneyebilmek için kalabalık arkadaş grubuyla gidip paylaşarak daha fazla lezzet denemeniz olur.
Instagramdan biz ordayken ve gitmeden o kadar güzel öneriler geldi ki. Hepsini denemek için en az 3-5 gün kalmak gerekirdi. Biz deneyemedik ama size bize önerilenleri not olarak bırakıyorum.
Instagramda da varız. Buraya tıklayarak bizi dünyada gezdiğimiz gördüğümüz yerlerde takip edebilirsiniz. Şuraya tıklayarak da Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz
Türkiye’de keşfettiğimiz diğer yazıları okumak isterseniz Yedigöller yazımıza da bekleriz. Buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Gaziantep’li midesine düşkün bir arkadaşımızdan en güzel baklavanın Çelebioğulları’nda olduğunu duyduk. Biz döndükten sonra bu bilgiye ulaştığımız için deneyemesek de siz bizim yerimize denerseniz yorumlarını bekleriz.
Orkide pastanesi kahvaltı
Nohut dürüm (Sabah erken yenilmesi gerekiyor.)
Aşina Mutfak (Yuvalama çorbası için)
Köz Antep Künefe
Özikizler Künefe
Ciğer (Sabahları yeniyor, erkenden bitiyor.)
Bayazhan (Burası bir avluda, nazaran daha şık restoranları bulabileceğiniz bir yer.)