Ürdün Gezilecek Yerler

yazan MilesForDreams

Ürdün’de Gezilecek Yerler yazımıza geçmeden önce planlama ve hazırlık aşamasında size çok faydası dokunacak Ürdün Gezi Rehberi yazımızı buraya tıklayarak okumanızı öneririz. Ürdün’de konaklama, Ürdün’e ucuz uçak bileti alternatifleri, Ürdün’de araba kiralama, Ürdün için en doğru mevsim tercihi gibi A’dan Z’ye ihtiyacınız olacak her türlü bilgiyi okuduktan sonra muhteşem bir Ürdün seyahati planlamaya hazırsınız. O zaman gelsin Ürdün’de gezilecek yerler…

Petra

Petra Hazine Binası
Sabah boşken Petra ve Hazine Binası

Petra dünyanın yeni yedi harikasından birisi. Etkileyici bir kanyonun içinden yürüyerek geçtikten sonra bir anda karşınıza seneler önce kayalara oyularak yapılmış Hazine binası çıkıyor. Hazine binası ile ilk karşılaşma anı oldukça heyecanlı, adeta kayalar perde gibi aralanıyor ve bir anda karşınızda Hazine Binasını görüyorsunuz. Tabi Petra sadece fotoğraflarda gördüğünüz Hazine binasından oluşmuyor, koskoca antik bir kent. Gezmek en az bir tam gününüzü alıyor, hatta bitiremiyorsunuz. O yüzden size çokca tüyomuz olacak ama yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var. Bizim rotamızdaki ilk noktamız Petra değildi ancak Ürdün gezi rehberi yazımızda rotamızı ve ipuçlarını detaylıca vermiştik. Bizce zamanı güzel kullanmak adına süper bir rotaydı, o yüzden detaylara burada girmiyorum. Ürdün gezi rehberini buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Petra’nın tarihi ilginç. MÖ 400 senesinde Nebatiler henüz döneminin zengin uygarlıklarından birisiyken Petra antik kentini inşa etmişler. Ancak sonrasında Romalılar bu toprakları işgal etmiş ve Nebati’lerin de çöküş dönemi başlamış. Petra’nın keşfedilmesi ise 1800’lü senelerde İsviçreli bir gezgin tarafından olmuş. Yani yaklaşık 1800 sene boyunca bu antik kent sır gibi öylece ziyaretçilerini beklemiş.

Petra’da bolca yürümeli, tırmanmalı bir gün sizi bekliyor. Bizim gün sonu bilançomuz 25 km yürüyüş ve 101 kat tırmanış olmuştu. Petra’ya giderken en merak edilen ve kafa karıştırıcı konulardan birisi de Petra’yı tepeden gören fotojenik noktalara nasıl gidileceği oluyor. Hepsini detaylarıyla anlatacağız.

Petra’ya ulaşım

Petra antik kentini ziyaret etmek için navigasyona Petra Visitor Center yazarsanız bu lokasyon sizi bilet alacağınız yere götürür. Eğer bizim gibi arabayla geliyorsanız Petra Visitor Center’ı karşınıza alacak şekilde gelirseniz yol zorunlu olarak sağa dönüyor. Hemen sağa döndükten sonra sağda Free Car Park tabelalarını göreceksiniz. Hem ceza yeme ihtimali, hem de arabayı çekme ihtimallerine karşı yollara aracınızı bırakmanızı tavsiye etmem.

Petra’da konaklama

Petra Ürdün geneline göre konaklamanın bir tık daha pahalı olduğu bir yer ancak otel alternatifi de az değil. Bütçenize uyan bir yeri illa ki buluyorsunuz. Eğer aracınız varsa merkezde konaklamak zorunda değilsiniz. Biz Al Rashid Hotel’de konakladık. Sadece yatmak için kullandık desek yeridir. Otelin bir problemi yoktu gayet memnun kaldık, kahvaltısı baya güzeldi.

Petra giriş ücreti

Ürdün dinarı hali hazırda zaten pahalı bir para birimiyken bir de Petra’nın giriş ücretinin tek gün 50 JOD, iki günlük satın alırsanız ise 55 JOD olması biraz üzücü ancak gezmek için eliniz mecbur bu ücreti ödüyorsunuz. Eğer Ürdün’de gün sayınız bizimkinden fazlaysa iki günlük alıp rahat rahat gezebilirsiniz çünkü aradaki fiyat farkı yüksek değil. Üç günlük bilet de 60 JOD ancak bizce biraz gereksiz. Eğer Ürdün’e THY ile geldiyseniz gişede %15 indiriminiz oluyor. Bilet alırken ödemeyi kredi kartı ile yapabilirsiniz ancak komisyon alınıyor. Biz internette gişede kredi kartı kabul etmeyebileceklerini okuduğumuz için yanımızda nakit olarak tedarikli gittik.

Petra Ziyaret Saatleri

Nisan ve kasım ayları arasında sabah 06:00’dan akşam 18:00’e kadar gezebilirsiniz. Kasım’dan Nisan ayına kadar sabah 07:00 ile akşam 18:00 arası açık oluyor. Ancak ramazan ayına denk gelirseniz 07:00-16:00 arası açık olduğunu belirtmekte fayda var.

Kapanış saatleri ile ilgili enteresan bilgiler vereceğiz ama öncelikle eğer bizim gibi Petra’yı boş yakalamak isterseniz sabah açılış saatinde orada olmanız gerektiğini belirtelim. O yüzden de bir gece önceden mutlaka Petra’da konaklamanızı öneririz. Biz 06:10 civarı vardığımızda bile gişede bekleyen yaklaşık 20 kadar kişi vardı. Gün içinde Hazine binasının önü o kadar kalabalık oluyor ki boş yakalamak imkansız o yüzden sabah erkenden uyanmayı göze alırsanız Hazine binası önünde bomboş bir fotoğraf karesi yakalayabilirsiniz.

Ancak burada minik bir tavsiye vermek isteriz. Kalabalıkları atlatma hayali kuran sadece siz olmadığınız için Hazine Binası önünde diğer erkencilerle mini çapta bir kalabalık oluşuyor. Bu noktada bir miktar beklerseniz insanlar Hazine binasının önünden ayrılıp yola devam ediyor. Yani dememiz o ki ilk girdiğimiz andaki 10-15 kişi saat 07:00-07:30 gibi tamamen ortadan kaybolmuştu. Bir diğer boş yakalama opsiyonu da akşam 16:00’dan sonrası olarak öneriliyor ancak biz akşam hiç bomboş görmedik. Yine de gündüz kalabalığı akşam saatlerinde bir miktar dağılmış oluyor.

Petra Treasury
Petra ve önündeki develer

Petra içinde yeme içme

Güne bu kadar erken başlayınca kahvaltıyı otelde yapıp çıkma lüksünüz olmuyor. O yüzden de otellere bir gün önceden söylerseniz kahvaltınızı paketliyorlar. Biz Hazine binasını boşken yakalayıp fotoğraf çektikten sonra şu an aramızda “Petra’nın ilk katı” diye tabir ettiğimiz Hazine binası’nı yukardan gören bir yere çıktık ve kahvaltımızı bu noktada yaptık. Hem manzara izledik hem de ilk öğünü bu noktada halletmiş olduk.

Petra’nın içinde su,kahve ve bilimum hediyelik satın alabileceğiniz ve yemek yiyebileceğiniz bir kaç restoran var. Ağırlık yapmak istemezseniz yanınızda suyunuzu taşımayabilirsiniz ancak biz hem içerde aradığımız anda bulamama hem de pahalı olması ihtimaline karşın yanımıza suyumuzu aldık. Yeme içme konusunda tedarikli gelmekte fayda var. Yanınızda mutlaka tatlı, fındık,badem gibi tok tutacak yiyecekler olsun çünkü gün içinde Petra’dan çıkıp dışarıdaki restoranlarda yemek yiyip geri gelmek ve aynı yolları defalarca yürümek kesinlikle akıl karı değil. İçerdeki restoranların ise fiyatlar genelde kişi başı 15-20 JOD civarı.

Petra’da biyolojik ihtiyaç giderme

Yer yer WC’ler mevcut ancak bir kez kullanmama rağmen durumun içler acısı olduğunu söyleyebilirim. Yanınızda bir miktar tuvalet kağıdı, minik bir sabun,kolonyalı mendil gibi şeylerin olması iyi olur.

Petra’da kıyafet konusu

Bu konudaki önerilerimizi Ürdün gezi rehberi yazımızda detaylıca anlatmıştık. Burada detayına girmiyorum. Buraya tıklayarak Petra’da ne giymek gerekir okuyabilirsiniz. Ancak ek olarak şunu söyleyebiliriz ki sabah serinliğinde giyip sonradan çıkarttığınız kıyafetlerinizi tüm gün yanınızda taşımanız gerçekten yorucu oluyor. O yüzden sizi sıcak tutacak ancak ağırlık da yapmayacak şeyler tercih edebilirsiniz.

Petra’da Yürüyüş Rotaları

Petra Visitor Center’dan edinebileceğiniz ücretsiz harita

Tavsiye 1: Bir adet ücretsiz Petra haritasını bilet aldığınız gişelerden mutlaka edinin. Bu haritalarda hem yürüyüş rotalarının bilgisine, hem görülmesi gereken noktalara hem de wifi, wc, restoran, kafe gibi yerlerin bilgisine erişeceksiniz. Evet Petra’nın içinde belirli noktalarda ücretsiz wifi var. Eğer tercih ederseniz bu noktada kendinize rehber de tutabiliyorsunuz ancak biz gerek görmedik. Bize gitmeden içerde atla gezmenin bilet ücretine dahil olduğunu söyleyip kandırmaya çalışacak kişiler olacağını söylemişlerdi ancak bu şekilde ücretsiz olduğunu söyleyen kimse bize yanaşmadı. Enteresandır ki haritada bazı rotalarda bu bilgiyi doğrulayan bir ibare de bulunuyor ama çok güvenilir gelmedi. İçerde de sizi eşekle gezdirmek için sürekli yanınıza yanaşıyorlar ama istemediğinizi söylediğinizde de kibarca ayrılıyorlar.

Hazine Binası

Biletinizi aldıktan sonra Petra’yı görme heyecanıyla koşar adım çok güzel bir kanyonun içinden; The Siq adı verilen rotayı izleyip Hazine Binası’na erişiyorsunuz. Sabah Petra’ya giderken heyecandan anlamamışım ancak akşam yorgunluğun üzerine bu yol bitmek bilmedi. Tabi bu durum Petra’ya giderken bir miktar yokuş aşağı, dönerken yokuş yukarı olduğu için de olabilir. Kanyonun içinden yürümek de oldukça etkileyici. Girişte heyecandan etrafınıza çok bakınamıyorsunuz ancak kanyonun içinde duvarlara çizilmiş eski zamanlardan kalma figürleri kaçırmamaya çalışın.

Visitor Center yani bilet aldığınız yerden Hazine binası tek yön 2,3 km. Yaklaşık 30 dakikada yürüyorsunuz. Sadece Hazine binasını görüp ayrılmak isteyenler için bu rota gidiş dönüş 4,6 km tutar ancak bundan sonraki anlatacağımız ve yapmanız konusunda ısrarcı olacağımız diğer bütün rotalar ise Hazine Binası’ndan sonra başlıyor.

Hazine Binası’nın olduğu alana vardığınızda bir miktar fotoğraf molası vermelisiniz çünkü koskoca bir kayaya oyularak yapılmış bu yapı gerçekten etkileyici. İçeriye girilmiyor. Ne yazık ki gizemi hala tam olarak çözülememiş ancak altında kralların mezarları olduğu düşünülüyor.

Petra Hazine Binası
Petra’nın birinci katı 🙂

Fotoğraf molasından sonra Petra’yı bir miktar yukarıdan görebileceğimiz bir noktaya çıktık. Daha da tepeden göreceğiniz diğer noktaya daha sonra geleceğiz. Bu ilk yukardan görülecek noktanın yolu çok basit. Zaten Hazine Binası’nın olduğu alanda bina karşınızdayken sağdan yukarı çıkan insanları görebilirsiniz. Yolu birbirinize destek olarak 5-10 dakikada çıkabilirsiniz, zor değil ama bir iki noktada hafiften tutup arkadakini çekmeli bir yol. Biz burada hem fotoğraf çektik hem de otelden paket aldığımız kahvaltılarımızı manzaraya karşı yiyerek güzel bir mola verdik.

Hazine Binası’nı biraz daha yukardan göreceğimiz başka bir noktanın daha tarifini vereceğiz ancak şunu belirtmekte fayda var. Eskiden Hazine Binası önünden kısa ama tehlikeli bir yoldan yerel halk para karşılığı sizi yukarı çıkarıyormuş. Ancak şimdilerde o yolu kapatmışlar. Zaten yukarı çıkarmak için kimse yanınıza da gelmiyor. İlerde açılsa bile tehlikeli ve yasak olan bir yoldan çıkmaktansa size anlatacağımız rotayı izleyerek kimseye muhtaç olmadan uzun yoldan çıkmak daha mantıklı.

Main Trail

Petra Main Trail
Petra Main Trail’da yürüyüş yolu

Main Trail yani ana rota biletleri aldığınız Visitor Center’dan başlayıp içine Hazine Binası’nı da alıp tek yön 4 km devam eden oldukça düz ve yürümesi kolay bir rota. Main Trail’in ilk etabı zaten sizi Hazine Binası’na çıkaran The Siq yolu. Hazine Binası’nı görüp sağdan devam edince de (başka ilerlenecek bir yol yok zaten herkes aynı yerden yürüyor.) antik kentin geri kalan noktalarına giden Main Trail’in sonraki kısmına ilerliyorsunuz . Tüm yürüyüş rotaları içinde kolay kategorisinde değerlendirilmiş tek rota Main Trail rotası. Sonraki rotaların neredeyse tamamı zor kategorisinde sınıflandırılmış.

Main Trail’de ilerlerken sağda ve solda hem antik kent kalıntıları hem de hediyelik eşya satan yerleri görerek yürüyorsunuz. Haritada işaretli olan Street of Facades, Tiyatro, Great Temple ve Qasr al-Bint noktalarını kaçırmamaya çalışın ancak; tam bu noktada tavsiyeler devreye giriyor. Tavsiye 2: Eğer diğer rotaları yapma planınız varsa bolca yürüyüp tırmanmalı bir gün geçireceksiniz o yüzden hediyelik işinde özellikle ağırlık edeceğiniz şeyler almayın. Tavsiye 3:  Eğer bizim gibi aynı gün içinde hem manastır hem de Al-Khubtha Trail rotasını yapmayı planlıyorsanız yol üzerinde çok da zaman kaybetmeyin deriz çünkü bahsettiğimiz bu rotaların ödülleri çok güzel ancak yolları da bir o kadar yorucu oluyor.

Eğer Main Trail dışında bir rotaya girmek istemiyorsanız rotanın sonundan geriye dönmek de bir diğer seçenek. Bu durumda Petra biletleri aldığınız yerden Main Trail’in bitiş noktasına kadar gelip, geri döndüğünüz için toplamda 8 km yürümüş olursunuz ama o zaman da Hazine Binası kadar etkileyici bir diğer yapı olan Manastır Binası’nı görmemiş olursunuz. Yürümeye devam butonuna bastıysanız gelsin Manastır Rotası.

Petra Monastery Trail
Petra Monastery

Monastery Trail

Hazine Binası kadar görkemli ancak ne yazık ki yolu da bir miktar zorlayıcı bir rota. Rota aynı zamanda Ad-Deir Trail olarak da geçiyor. Main Trail’in sonuna kadar geldikten sonra restoran, wc, kafe bulabileceğiniz ana bir meydan var. İşte buradan sonra manastıra giden zor yol başlıyor. Yaklaşık 2,5 km boyunca yer yer merdiven yer yer kayalık bir yoldan tırmanışa geçiyorsunuz. Çok konforlu bir yürüyüş yolu olduğunu söyleyemeyeceğiz çünkü yolun sizi fiziksel olarak zorladığı yetmezmiş gibi bir yandan da eşekler gelip geçtiği için onlara yol veriyorsunuz. Bir de eşek pisliklerinin kokusu cabası. Tam da tırmanışta bol oksijene ihtiyaç duyduğunuz anda aldığınız havanın kalitesi sizi biraz zorluyor.

İtiraf: Yukarı çıkarken bir insan neden manastırı bu kadar yukarı yapar diye içimizden bir miktar söylenmiş olabiliriz.

Neyse ki yukarı ulaşınca tam manastıra bakıp hem dinlenip hem de bir şeyler yiyip içebileceğiniz güzel bir kafe noktası var. Eğer yemek molası verilecekse önerimiz burası olur çünkü insanın dinlenmeye gerçekten ihtiyacı oluyor. Fiyatlar da çok pahalı değil, kola 2 jod, atıştırmalıklar 3-5 jod civarı. Biz burada manastır manzarasına karşı en az 1 saat dinlenmişizdir. Manastırı biraz daha yukardan görmek isterseniz çıkabileceğiniz bir tepe daha var bizim gönlümüz daha fazla yükselmeye el vermediği için biz çıkmamıştık. Hemen arkadaki mağaradan ise Manastırı görecek şekilde fotoğraf çekebilirsiniz.

Petra Al Khubtha Trail
Petra Al Khubtha Trail’in ödül manzarası

Al-Khubtha Trail

Gelelim Hazine Binası’nı daha da tepeden göreceğimiz ikinci noktaya. Bu yürüyüş rotasının sonu Hazine Binası’nı tepeden gören güzel bir noktaya çıkıyor. Tepede tam o noktada bir çadır/kafe bulunuyor. Zorunlu olmasa da o güzel manzarayı izleyebilmek için 2 JOD’a bir şeyler içmek gerekiyor. Rota aynı zamanda Treasury Viewpoint olarak da geçiyor. Rotanın başlarında “Best view of Petra” gibi tabelalar görürseniz doğru yoldasınız demektir.

Biz Al Khubtha Trail rotasına manastırdan döndükten sonra gitme cüretini gösterdik. Hala kendimizi cesaret ve azmimiz için tebrik ediyoruz çünkü hem rotaya başlarken saat oldukça ilerlemişti ve karanlığa kalabilirdik, hem de aşırı yorgunduk. Manastırdan döndükten sonra Main Trail rotasına tekrar bağlandık ve oradan da Al Khubtha Trail rotasına girdik. Bizimle beraber çıkan hiç kimse olmadığı gibi inen de tek tük insan gördük. Al Khubtha Trail rotası üzerinde görmeniz gereken dört tane lahit var. Sırasıyla Urn Tomb, Silk Tomb, Corinthian Tomb ve Palace Tomb.

Petra Al Khubtha Trail
Al Khubtha rotası üzerindeki güzellikler

Rotada bu dört lahiti gezdikten sonra kayalık merdivenlerden yukarı doğru tırmanmaya başlıyorsunuz. Merdivenlik kısımdan sonra ise yol ara ara kayalık olarak ilerliyor. Aralarda bayraklı kafeler görüyorsunuz, yürümeye devam etmeniz gerekiyor. Bir yerden sonra merdiven ve patika yol bitiyor ama sizin bu çadırın olduğu yere gitmeniz için yürümeye devam etmeniz gerekiyor. Toprak yol ve ağaçlık alana ulaşırsanız tereddüte düşmeyin. Yol buradan sonra bir miktar inişe geçiyor. Yerde nadir de olsa kayalara ok çizmişler. O an bir rota bu şekilde ilerlememeli gibi bir kafa karışıklığı yaşasak da devam edince bir süre sonra iki adımda bir “Best View, Treasury, keep going” yazan tabelalar sıklaşıyor. Sonra da zaten çadırı ve içeri girince de aşağıda Hazine Binası’nı görüyorsunuz.

Al Khubtha trail’de başka hiç bir noktaya uğramadan tepedeki manzaraya çıkmak bir saatimizi aldı. Bu noktada karanlığa kalınca bir miktar maceralı bir anımız da olmuş oldu. Instagramda fotoğrafların altında detaylı olarak hikayeyi yazmıştık. Bizi hala Instagram’da takip etmiyorsanız teessüf ederiz, buraya tıklayarak bizi takip edebilirsiniz.

Petra by night

Petra by night
Petra by night’da kimseler yokken

Petra by night akşamları Hazine Binası’nın önünü mumlarla süslenmiş halde görüp müzik dinletisi ve çay eşliğinde bir kaç saat geçirebileceğiniz bir deneyim. Biletleri ayrı satılıyor, ve gösteriyi izlemek ve alana girebilmek için tek kişi 17 JOD ödemeniz gerekiyor. Yani Petra’ya bilet alınca akşam Petra by night’a kalamıyorsunuz. Önden rezervasyon yok biletler o gün alınıyor. Sitesinde Petra by night’a katılmak için gündüz biletinin zorunlu olduğu söyleniyor ancak biz aynı gün girdiğimiz için bu konuda bir bilgimiz yok. Daha da önemlisi her gün bu gösteri yok. Seyahat planı yaparken buna dikkat etmek gerek. Haftanın Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe günleri bu etkinliğe katılabiliyorsunuz.

Petra by night’in sitesine girdiğinizde gösterinin 20:30’da başladığı ve 22:30’da bittiği yazıyor. 19:30 gibi kapıların açılıp içeri girişlerin başlayacağı söyleniyor ancak biz oradayken Petra by night iki seans olarak yapıldı. İlk gösteri 19:30 ikincisi 21:30’da başlıyordu. İlk seansı izleyenler aynı gösterinin 21:30’daki seansı için Petra’dan ayrıldı ve diğer seans izleyicileri geldi. Tabi arada çıkmayıp ikinciyi izleyenler muhakkak olmuştur. Sitede bu uygulama ile ilgili henüz bir güncelleme olmadığını da belirtip şayet bundan sonra bu uygulama devam edecek olursa size mini bir tavsiye vermek isteriz.

Tavsiye 4: Bizim gibi gün içinde yürümekten bitap düştüyseniz Petra’dan hiç çıkış yapmayın. 17:00 civarı antik kenti terk edip çıkış yapsanız bile en erken 17:30-17:45’de giriş kapısında olursunuz. Yemek yeme/otele gitme vs için 1,5 saatiniz olur. Sonra en geç 19:30 gibi bilet alma ve içeri giriş için tekrar geri gelmek ve tek yön 2,3 km’lik yolu yeniden yürümek fikri o yorgunlukla bize çok mantıklı gelmedi. Biz Al Khubtha trail rotasından sonra zaten karanlığa kaldığımız için kendimizi Hazine Binası önüne atıp orada yanımızdaki yiyecekleri yiyip banklara oturup biraz dinlendik.

Bizim gibi antik kentin içinden karanlıklarda gelen başka kişiler de olduğunu sonradan gördük. Hep beraber Hazine Binası önündeki meydanda beklemeye başladık. Bu sırada mumlar dizildi. Hem fotoğraf için bolca zamanımız oldu hem de bomboş kareler yakalayabildik. Bileti de meydandaki görevli yanınıza gelip kesiyor, giriş kapısına dönmenize gerek kalmıyor. Bu noktada aklınıza bilet almadan izleme fikri gelmiş olabilir. Aydınlatalım! Eğer antik kentin içinde bir yerlerdeyseniz gösteri başlayınca gelip izleseniz kimse size bilet kesemez çünkü fark edemezler. Ancak meydanda takılıyorsanız bilet kesmedikleri birileri var mıdır diye şov başlamadan her yeri dikkatlice kontrol ediyorlar.Hatta ellerindeki fenerlerle yukarıdaki kayalara gizlenmiş kişiler var mı diye bile kontrol ettiler.

Gösteri başlamadan önce yerlere kilimler seriliyor. Sonra herkes toplanıp yerlere oturuyor. Müzikli ve konuşmalı bir kaç dinleti oluyor, arada çay servisi yapılıyor ve sonrasında gösteri bitiyor. Bugün olsa gösteri için değil ama Petra’yı ışıklar içinde görmek için yine gideriz. Yani müzik dinletisinden beklentiniz çok yüksek olmasın ama önünde mumlarla Hazine Binası’nı görmek çok etkileyici.

Wadi Rum

Wadi Rum
Wadi Rum

Wadi Rum 720 km2 alana yayılmış koskoca bir çöl. Marslı filmi nasıl çekilmişti diye merak edip google’a baktıysanız muhtemelen Wadi Rum daha önce karşınıza çıkmıştır. Kızıl gezegen Mars için kıpkızıl Wadi Rum’dan daha doğru bir film platosu olamazdı.Rotamızı oluştururken Wadi Rum’u nasıl ekledik, havalimanına uzaklığı ne kadar gibi sorular için sizi buradaki yazıya alalım. Rota oluşturma konusunda kafanız karıştıysa, sorularınıza cevabı bu yazıda bulacağınıza eminiz. Daha başka sorularımız var diyorsanız da bize buraya tıklayarak Instagram hesabımızdan her zaman ulaşabilirsiniz.

Wadi Rum’daki en güzel deneyim bir gece bedevi çadırında kalmak ve çölde safari yapmak. Biz gitmeden otelimizi booking.com üzerinden ayarlamıştık. Konaklamak için Wadi Rum Bedouin Camp’ı tercih ettik. Wadi Rum’da konaklayacağınız yere kadar aracınızla gidemiyorsunuz çünkü kamp alanı çölün ortasında. Gitmeden booking üzerinden kamp sahibiyle mesajlaşıp sizi almaya gelecekleri saate karar vermelisiniz. Tüm turistler arabalarını buradaki lokasyona bırakıp kendilerini almaya gelecek kamp sahipleriyle buluşuyor. Biz gittiğimizde otoparkın yakınlarındaki lokaller bizim kamp sahibinin adını duyunca onu arayıp haber verdiler. Birbirlerini tanıyorlar ve yabancılara çok yardımcılar. Sonrasında on dakikalık bir araba yolculuğu sonrası kamp alanına varıyorsunuz.

Wadi Rum Um Frouth
Wadi Rum Um Frouth

Kamp alanına vardığımız gün, ilk akşam yemeği sırasında ertesi gün için günlük turumuzu otel sahibinden ayarladık. Eğer özellikle tercih etmek istediğiniz bir tur varsa gitmeden internetten yazışıp günü saati ve hangi bedevi çadırında konaklayacaksanız bilgisini vermelisiniz aksi takdirde Wadi Rum’da internet ve de telefon çekmediği için planlama yapmak biraz zor olur. Bence en güzeli düzgün bir otel bulup, turu da yine otelin sahibinden ayarlamak. Zaten konuk sayısına göre onlar ekstra araba/şoför gerekiyorsa tanıdıklardan ayarlıyorlar. Arabalar genel olarak arkası açık kamyonet şeklinde.  Çölde hoplaya zıplaya geziyorsunuz.

Tur fiyatı yarım ya da tam günlük tur almanıza ya da paylaşımlı/özel tur olmasına göre değişiyor. Milesfordreams kesinlikle Wadi Rum’da tam günlük tur almanızı öneriyor. Wadi Rum Ürdün’de göreceğiniz en güzel yerlerden olacak, ayrılmak istemeyeceksiniz. Yarım günlük bir tur Wadi Rum’a büyük haksızlık olur. Biz fotoğraf çekmek/drone uçurmak ile zaman kaybedeceğimiz için özel tur istedik. Fiyat olayı ise kesinlikle pazarlık kabiliyetinize bakıyor. Biz özel aracımızı tam günlük kişi başı 50 JOD’a kiralamış olduk yani araç başına 100 JOD verdik. 3 kişi birleşip tam günlük tura kişi başı 40 JOD ödeyen de duyduk. Yarım günlük paylaşmalı tura 30 JOD veren de duyduk.

Wadi Rum Gezilecek Yerler Haritası
Wadi Rum Gezilecek Yerler Haritası

Çölde bedevi çadırında konaklama detayı hakkında her şey için burdaki yazıya göz atmayı unutmayın. Gelelim Wadi Rum’da gezilecek yerlere. Turları yapanlar bu coğrafyayı avuçlarının içi gibi biliyor ve genelde ellerinde takip ettikleri bir rota oluyor. Haritada işaretli olan yerlere önceden bakıp kaçırmak istemediğiniz bir yer varsa şoförünüze önceden mutlaka belirtin. Bizim sırasıyla gittiğimiz noktalar: Arabistanlı Lawrance’un yaşadığı yer, Mushroom Rock, tepeden tüm çöl manzarası izlediğimiz bir nokta, Um Frouth Rock Bridge, Little Bridge, Khazali Kanyonu, Sand Dunes ve kamp alanına dönüş.

Wadi Rum ile ilgili kısa kısa öneriler/bilgiler

Tur başlamadan sabah gündoğumuna kalkmayı ve henüz aydınlanan havada kıpkızıl çölde yürümeyi unutmayın.

Öğle yemeğini tur sırasında yiyorsunuz. Rehberiniz ocağını çıkarıp orada hazırlıyor, yedikten sonra yola devam ediyorsunuz.

Arabistanlı Lawrance aslında Arabistan’da yaşamış, Oxford mezunu bir İngiliz ajanı. Osmanlı’nın Arap toprakları ile bağlantısını sağlamak için yaptırdığı demiryolunu sabote ettirip Osmanlı’lara karşı Ürdün halkını kışkırtmış bir casus aslında Lawrance. Hatta sabote edilen Hicaz demiryolları da Wadi Rum bölgesinde gezilecek turistik noktalardan birisi. Lokasyon için buraya tıklayabilirsiniz. Bizim burayı görecek zamanımız kalmamıştı.

Um Frouth kayası ve Little Bridge fotojenik bölgeler, hem izlemesi hem de fotoğraf çekmesi keyifli.

Khazali kanyonu insanlığın 2000 sene önceki geçmişine dair izler taşıyan bir mağara. İslamiyetten öncesine ait resimler çizilmiş bir kanyondan ilerleyip geziyorsunuz ancak çok kalabalık ve sıra oluyor.

Sand Dunes’lar kumul tepeleri. Tepeye tırmanırken ayakkabılarınızın içine bir kilo kum doluyor.

Turunuzu ayarlarken tur bitiminde sizi arabanızı bıraktığınız otoparka yani Village’a bırakmaları konusunda baştan anlaşabilirsiniz. 17:00’den sonra merkeze geliş gidişlerde ücret isteyebiliyorlar ancak kamp sahibimiz bizden bunun için ücret talep etmedi.

Günbatımını mutlaka Wadi Rum’da izleyin.

Ölüdeniz

Dead Sea Jordan
Ölüdeniz

Ürdün’e gitmeden en çok merak ettiğim yerlerden birisi Ölüdeniz’di çünkü hayatımda daha önce hiç böyle bir deneyim yaşamamıştım. Gitmeden izlediğim videolarda bir türlü insanların çabasızca suyun üzerinde kalabilmelerini anlayamıyordum. Gidince de gördüm ki acayip bir his. Suya adeta yatağa yatar gibi yatıp batmadan öylece kolunuzu bacağınızı sudan çıkarıp isterseniz kitabınızı okuyabiliyorsunuz.

Ölüdeniz deniz seviyesinden 420 metre aşağıda oluşuyla hem dünyanın en alçak noktasında yer alıyor hem de suyu dünyanın en tuzlu ikinci suyu. Girdiğiniz suyun tuz oranı %30’lar seviyesinde olunca da yüzerken batmak imkansız bir hal alıyor. Sudan çıktığınızda vücudunuzun üstü kayganlaşıyor, kendinizi fok balığı gibi hissetmeniz çok olası.

Rotayı planlarken en sona Ölüdeniz’i bırakmak ve bir nebze olsun dinlenmek yaptığımız en mantıklı hareket olmuş. Çölde ve antik kentlerde ayağımız koparcasına tozun kumun içinde geçirdiğimiz günlerden sonra tatilin sonuna bu tarzda bir tatil köyü deneyimi eklemek iyi gelmişti. Tatil köyü dediysek bize Ürdün’deki diğer günlerden sonra da öyle gelmiş olabilir.

Ölüdeniz ile ilgili kısa kısa öneriler/bilgiler

Ölüdeniz konum itibariyle İsrail ile Ürdün’ün paylaştığı bir göl. Yani karşıki kıyılar hep İsrail ve İsrail Ölüdeniz’i baya iyi pazarlıyor.

Suda çok uzun kalmamaya çalışın. Zaten bir süre sonra yara, bereleriniz hafif hafif yanmaya başlıyor.

Suda yüzmek yasak, yani isteseniz de yüzemiyorsunuz. Su bir şekilde sizi ters döndürmeye çalışıyor ya da kafanız suya giriyor ve o sırada da gözünüze, burnunuza su kaçabiliyor. Bizce hiç denemeye kalkmayın. Zaten suya girerken uyarı tabelalarında arkanıza yaslanıp yatın,yüzmeyin diye uyarmışlar. Çok dikkatli olsanız bile arada gözünüze bir iki damla da olsa su geliyor, o bile gözünüzü yakmaya yetip artıyor.

Ölüdeniz’in suyu minarel bakımından çok zengin olduğundan cilt için faydalıymış. Hatta gölün dibinden çıkarılan çamur da cilde yararlı olduğu için plajdaki çamur teknesine dolduruluyor ki turistler kullanabilsin.

Ölüdeniz’de aktivite genel olarak suya gir çık, çamura kendi bula, kuru, duş al tekrar suya gir çık şeklinde. Tüm bir gün bunların hepsini sürekli yapmak sıkabilir. Bize iki-üç saat yetmişti. Otel müşterilerine tüm bu aktiviteler ücretsizken dışardan sadece plaj kullanmak için geliyorsanız kişi başı 10-20 JOD arası ödemeniz olası. Yeri gelmişken gölde 17:00’den sonra kalmak yasak. Otel görevlisi gelip düdük çalıyor ve herkesi sudan çıkarıyor. Tabi ki saat konusu gideceğiniz mevsime göre değişebilir.

Petra’dan Ölüdeniz’e giderken ara ara aracınızı bırakıp kıyıya yürüyebileceğiniz yerlerden geçeceksiniz. Biz zaman kaybetmemek adına aşağı inmedik ancak taşlaşmış tuz kayalarını görmek için yürümek isterseniz buradaki lokasyonda durup göle kadar inebilirsiniz.

Biz Ölüdeniz’de Dead Sea Spa Hotel’de konakladık. Ramada otel ya da Hilton diğer güzel alternatiflerden.

Ölüdeniz’de akşam yapılacak ya da yemek yenecek çok fazla opsiyon yok. Eğer otelde yemek yemek istemiyorsanız yakınlardaki Samarah Mall alternatifini değerlendirebilirsiniz.

Amman Citadel
Amman Citadel

Amman Citadel

Zamanımız kısıtlı olduğu için son gün havalimanına gitmeden önce başkent Amman’daki Amman Citadel’e uğradık. Zaman olsaydı Jerash Antik kentini de görmek isteyebilirdik ancak şunu da belirtmeliyiz ki ne Amman Citadel ne de Jerash Antik kenti daha önce benzerini görmediğimiz yapılar değil.  O yüzden bizim gibi zaman kıstınız varsa Wadi Rum, Petra ve Ölüdeniz rotası sizi kesinlikle mutlu edecektir.Eğer Ürdün’de daha fazla gününüz varsa buradaki yazımızda bizim görmediğimiz diğer yerleri listeledik, göz atabilirsiniz.

Ölüdeniz’den Amman 60 km, 1 saat mesafede ancak yol yapım çalışmaları, trafik derken ulaşmak nerdeyse 1,5 saati buluyor.

Navigasyona Amman Citadel yazarsanız ücretsiz otopark noktasına kolayca ulaşıp, biletinizi alıp içeri girebilirsiniz. Bilet ödemesi için kredi kartı ya da USD kabul edilmiyor. Biz kredi kartına güvenerek yanımızdaki tüm Ürdün dinarını gelmeden harcamıştık. Girişteki büfede doları bozdurma girişimi de başarısız sonuçlandı ama neyse ki görevliler bizi kapıdan geri döndürmediler ve ücret talep etmeden bizi içeri aldılar. Zaten kişi başı 2 USD gibi bir ücreti var. Gezmek için 1 ya da 1,5 saat yeterli olacaktır.

Amman Citadel’den sonra zamanımız kalsaydı merkezdeki Habibah Sweets’de künefe ile Hashem restoranda falafel denemek istiyorduk ama Amman trafiği bize aman vermedi. Baktık otopark ararken trafikte çok zaman kaybediyoruz direk havalimanına yöneldik. Böylece Ürdün’de gezdiğimiz yerlerin de sonuna gelmiş olduk. Ürdün sizi fazlasıyla mutlu edecek bir rota. Milesfordreams Ürdün’ü şiddetle öneriyor.

Yorum ve Sorularınız

Beğenebileceğiniz Diğer Yazılar